turk.jpg

TURKUAZ

ANASAYFA
HAYATIM
SiiRLERiM 1
SiiRLERiM 2
FOTO GALERi
SESLi SiiR
RESiMLi SiiR
TURKUAZ
ROMANTiK SiiR
GÜZEL SÖZLER
CEP MESAJLARI
SENi SEViYORUM
BiLiYOR MUYDUNUZ?
FIKRALAR
HiKAYELER
BANA ULASIN

86.400 SANİYE
 
Bankada bir hesap sahibi olduğunu düşün, hesabına her sabah 86.400

Dolar para yatırılıyor, fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasın,

Ertesi güne transfer edilemez. Paranı kullansan da kullanmasan da hesap

Her akşam sıfırlanıyor. Ne yaparsın? Tabii ki hepsini harcamaya çalışırsın;

Hepimiz, Zaman adlı bu bankanın müşterileriyiz;

Her sabah 86.400 saniyeye sahip oluyoruz; yarına transfer edilemez,

Her sabah hesabımız dolar, her akşam boşalır. Geri dönüş yok,

Saniyelerini şu anı yaşayarak harca, en iyisi bunlarla yatırım yap.

Mutluluk, sağlık ve başarı için. Zaman kaçıyor. Her gün için en iyisini yap.

Bir senenin değerini anlamak için sınıfta kalmış bir öğrenciye sor.

Bir ayın değerini anlamak için,8 aylık bir bebek doğuran anneye sor.

Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir çilekeşe,

Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor.

Bir dakikanın değerini anlamak için, trenin kaçıran yolcuya sor.

Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor.

Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlama için olimpiyatlarda gümüş madalya

Kazanan koşucuya sor. Her anını değerlendir, her dakikanı çok özel biriyle paylaş.

Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biriyle.

Unutma! Zaman hiç kimse için durmaz. Geçmiş zaman tarihtir. Gelecek zaman sırlar,

Meçhullerle dolu. Sadece şu an sana verilen gerçek bir armağandır. Bu hafta dostluk haftası olsun. Arkadaşlar bulunmaz mücevherlerdir. Bizi üzerler, cesaretlendirirler ve zaman zaman avuturlar. Kalplerini bize açarlar. Arkadaşlarına, onları sevdiğini göster.

Arkadaşlık mesajını herkese gönder, cevap alırsan bütün hayatın için bir dostun bulunduğunu anlarsın. Onlara ne kadar çok ihtiyacın olduğunu ve senin için ne kadar önemli olduklarını dikkatle denersen görürsün. 

ESKİ BİR TAPINAK YAZITI
Gürültü patırtının ortasında sessizce, sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur var. Sakın bunu unutma...

Herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma...

İçten ol, telaşsız anlat... Kısa, açık ve net konuş... Başkalarına kulak ver...Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız yaptığın planların değil, başardıklarının da tadını çıkar...

Ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilen. Hayattaki dayanağın işindir, unutma. Sevebileceğin bir iş seçersen, yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.

Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol... Sevmiyorsan eğer, sever gibi yapma... Çevrene ve tanıdıklarına önerilerde bulun, fakat asla hükmetmeye kalkma...İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki, insanlığın sevgi konusunda yüzyıllardır öğrenebildiği, bir kumsaldaki kum taneciği bile değildir.

Aşka sakın burun kıvırma...Aşk nedir? Çöl ortasında yemyeşil bahçedir. O bahçeye bakmayı hak etmiş bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli ilgiye, yardıma, bakıma, sevgiye ihtiyacı olduğunu unutma.

Hayatta kaybedebilirsin. Kaybetmeyi ahlaksızca bir kazanca tercih et. Birincisinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki; o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.

Yıllar geçiyor, geçecek... Yılların geçmesine öfkelenme...Gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme. Rüzgarın yönünü değiştiremiyorsan, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir. Ara sıra kendini tutamayabilirsin. Yüreğini isyana kaptırabilirsin... Fakat unutma, evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendinle barış içinde ol...

Annenin seni doğurduğu saatleri hatırlıyor musun?

Sen ağlarken herkes sevinçle gülüyordu.

Öyle bir ömür geçir ki, sen öldüğünde herkes ağlasın...

Sabırlı, sevecen ol, erdemini yitirme...

Önünde sonunda sahip olduğun tek servet yine kendinsin.

Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır...

HAYATA
 
1- Kendimi neşelendirmek istediğim zaman en iyi yolun başka birini
neşelendirmeye çalışmak olduğunu öğrendim.

2- Bir bebeğin evlilik sorunlarını çözemeyeceğini öğrendim.

3- Bir tartışmayı tatlıya bağlamadan yatağa gidilmemesi gerektiğini
öğrendim.

4- İşyerinde romantik ilişkiler aranmaması gerektiğini öğrendim.

5- İnsanin kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi
gerektiğinin öğrendim.

6- Çalıştırdığımız insanlara iyi davrandığımızda, onların da müşteriye iyi
davrandıklarını öğrendim.

7- Bir toplantıda zekâmı ya da sohbetimi göstermek konusunda tercih
yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını
öğrendim.

8- İnsanlara iyi davranmanın hiçbir maliyeti olmadığını öğrendim.

9-Gerçekten yasamaya başlamak için emeklilik beklenirse, çok uzun bir süre
beklenilmiş olunacağını öğrendim

10-İyi kalpli olmanın mükemmel olmaktan daha önemli olduğunu öğrendim.

11-Bir domuza ve bir çocuğa istedikleri her şeyi verirseniz sonuçta
çok iyi bir domuzunuz ve çok kötü bir çocuğunuz olacağını
öğrendim.

12-Kimle evleneceğin kararının hayatta verilen en önemli karar
olduğunu öğrendim.

Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki
oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun
kaportasını mahvettiğini
görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline
çekiçle vurmaya başlamış.

Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun
kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve
çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan
çıkıp gözlerini açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir
ifadeyle:

“Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm." demiş ve
sonra  babasına şu soruyu sormuş:

"Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?"

Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...



Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin

ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı
sabrınızı yitirdiğinizi  anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar
onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman
onarılamaz; genellikle kişiyle  performansı arasındaki farkı
göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve
düşünmeden  yapılan şeyler insanı sonsuza kadar rahatsız eder.
Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış
gösterin ve sevin.

Gerçekten ilginç. İnsanlar elektronik posta kutularına fıkra veya
eğlendirici türden bir haber geldiği zaman, fazla düşünmeden bunu
adres listelerindeki tüm arkadaşlarına gönderiyorlar. Fakat yukarıdaki
gibi üzerinde düşünülmesi gereken bir mesaj olursa, bunu
arkadaşlarına gönderip göndermeme konusunda defalarca düşünüyorlar ve
sonuçta da adres listelerindeki herkese
göndermiyorlar

Bu site @limaday İNTERNET HİZMETLERİ tarafından yapılmıştır.
ALİM ADAY @ 2005